بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡمُؤۡتَفِكَةَ أَهۡوَىٰ ٥٣

Lût'un soydaşlarının yaşadıkları yöreleri alt üst eden O'dur.

– Seyyid Kutub

فَغَشَّىٰهَا مَا غَشَّىٰ ٥٤

Buraları yerin dibine O geçirmiştir.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ ٥٥

Ey insanoğlu, öyleyse Rabb'inin hangi nimetinden kuşku duyuyorsun?

– Seyyid Kutub

هَٰذَا نَذِيرٞ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلۡأُولَىٰٓ ٥٦

Bu Peygamber de eski uyarıcıların bir halkasıdır:

– Seyyid Kutub

أَزِفَتِ ٱلۡأٓزِفَةُ ٥٧

Kıyamet günü iyice yaklaştı

– Seyyid Kutub

لَيۡسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ ٥٨

Onun dehşetini Allah'tan başka hiç kimse başınızdan savamaz.

– Seyyid Kutub

أَفَمِنۡ هَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ تَعۡجَبُونَ ٥٩

Bu Kur'an sizin tuhafınıza mı gidiyor?

– Seyyid Kutub

وَتَضۡحَكُونَ وَلَا تَبۡكُونَ ٦٠

Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.

– Seyyid Kutub

وَأَنتُمۡ سَٰمِدُونَ ٦١

Gaflet içinde yüzüyorsunuz, değil mi?

– Seyyid Kutub

فَٱسۡجُدُواْۤ لِلَّهِۤ وَٱعۡبُدُواْ۩ ٦٢

Haydi, hemen Allah'a secde ediniz, O'na kulluk ediniz.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu